27 Aralık 2016 Salı

YGS- SÖZCÜK (YAPIM EKLERİ - ÇEKİM EKLERİ)



SÖZCÜK

1. İsim (Ad) Kökleri


Varlıkların, kavramların, duyguların ismi olan köklere isim kökü denir. İsim kökleri cümle içinde “isim, zamir, zarf, sıfat, edat, bağlaç ve ünlem” göreviyle kullanılabilir. Dilimizde isim kökleri en fazla üç heceden oluşur.
 at, bel, göz, kan, kül, o, pek, siz, sol, yol, araba, kitap…
 “içimizden” sözcüğünün anlamlı en küçük parçası “iç” sözcüğüdür. Ancak burada bahsedilen içmek fiili değil, bir şeyin içidir. Bu yüzden “içimizden” sözcüğünün kökü isim köküdür.

Ø             İsim kökleri “-mak / – mek” mastar ekini almazlar.
 “kalemlik” sözcüğünün anlamlı en küçük parçası yani kökü “kalem” sözcüğüdür.
“kalem” sözcüğüne “-mek” veya “-mak” eklerinden birini getiremeyiz. Bu nedenle “kalem” sözcüğü ad köküdür.
Ø             Yansıma kökler de isim köklerinden sayılır.
cız, çat, fıs, güm, pat, şar, vız…

2. Fiil (Eylem) Kökleri


İş, oluş veya durum bildiren köklere fiil kökü denir. Fiil kökleri “-mak / – mek” mastar ekini alabilen köklerdir.

 aç-, at-, çiz-, del-, gel-, kal-, tak-, yık-, yüz-…
 “sevgi” sözcüğünün kökü “sev”dir. “sev” sözcüğüne “-mek” ekini getirdiğimizde “sevmek” olur. Mastar eki getirdiğimizde anlamlı bir sözcük elde edebildiğimiz için “sev-” fiil köküdür ve  “sevgi” fiil köklü bir sözcüktür.
 “solungaç” sözcüğünün kökü olan “solu” sözcüğü “-mak” eki alarak “solumak” olabilir. Bu nedenle “solungaç” sözcüğü fiil köklüdür.
NOT: Fiil köklerini ad kökleri gibi tek başına yazıp söyleyemeyiz. Mastar durumundaki fiil köklerinin sonuna ya kısa çizgi (–) konur ya da “–mak, –mek” mastar eki getirilir. Fiilin sonuna konan kısa çizgi (–), “mak, mek” diye okunur. Örneğin “yırt–” fiil kökü  “yırtmak” olarak okunur.
Bir sözcüğün kökünün isim kökü mü fiil kökü mü olduğunu bulmanın en kolay yolu sözcüğün köküne  “-mak / – mek” mastar eki getirip denemektir.
“gözlük” → kökü “göz”dür → mastar eki eklersek “gözmek” olur → “gözmek” sözcüğü anlamsız olduğu için “göz” isim köküdür.
“geçit” → kökü “geç”tir → mastar eki eklersek “geçmek” olur→ “geçmek” sözcüğü anlamlı olduğu için “geç” fiil köküdür.

3. Sesteş Kökler


Yazılışları aynı olmasına rağmen anlamları ve türleri farklı olan köklere sesteş kök denir.
 Bahçeye büyük bir çukur kazın.
cümlesindeki “kazın” sözcüğünün kökünü incelediğimizde kökün mastar eki alabildiğini görüyoruz. Bu nedenle sözcüğün kökü fiildir.
 Hayvanat bahçesindeki kaz elini ısırmış.
Burada ise yukarıda fiil kökü olarak kullanılan “kaz” sözcüğünün isim kökü olarak kullanıldığını görüyoruz. Çünkü burada sözü edilen kümes hayvanı olan kazdır
NOT: Sesteş kökler arasında anlam ilişkisi bulunmaz.
SESTEŞ KÖK: gül- gülmek, yaz- yazmak, kan- kanmak, var- varmak                                        

4. Ortak Kökler

Hem isim hem de fiil olarak kullanılabilen köklere ortak kök denir. Ortak kökler arasında anlam ilişkisi vardır.
ORTAK KÖK göç- göçmek, tat- tatmak, şiş- şişmek, boya- boyamak

KÖKÜN ÖZELLİKLERİ


1-) Kök, Sözcüğün Başındadır
Türkçe, sondan eklemeli bir dildir. Türkçede bütün ekler sona gelir. Bu yüzden Türkçede kök, her zaman sözcüğün başındadır.
2-) Kök, Ek Alırken Yapısal Değişikliğe Uğramaz
Kök, tâbi olunan; ek, tâbi olan öğedir. Başka bir deyişle Türkçede, kök sabit kalır, ek köke uyum sağlamaya çalışır. Bu yüzden kökler, ek alsalar da bir değişime uğramazlar. Ancak bu olayın bozulduğu birkaç istisnai durum vardır:
● Yönelme eki alan 1. ve 2. tekil kişi zamirleri ses değişimine uğrar:
ben -> bana         sen -> sana

1. YAPIM EKLERİ

Sözcüklere gelerek onlardan yeni szöcükler türeten eklerdir. Yapım ekleri eklendiği sözcüğün anlamını da türünü de değiştirir. Kısacası yapım eki, adından da anlaşılacağı gibi, sözcüklerden yeni sözcük yapım işini yapar.
Yapım ekleri her zaman çekim eklerinden önce gelir. Yapım eki almış bir sözcüğe türemiş sözcük ya da gövde denir. Yapım ekleri dörde ayrılır:

1.1. İSİMDEN İSİM YAPIM EKLERİ

İsim kök veya gövdelerine gelerek onlardan yeni isimler yapan eklerdir.
İsimden İsim Yapım Eki
 -lik: zeytinlik, şekerlik, suluk, insanlık, kardeşlik
 -li: köylü, nişanlı, renkli, mavili, bilgili, görgülü
 -siz: evsiz, huysuz, akılsız, işsiz, parasız
 -cil: evcil, otçul, bencil
 -cık: kızılcık, arpacık, kulakçık, kitapçık
 -daş: meslektaş, vatandaş, arkadaş, sesteş
 -inci: üçüncü, beşinci
 -msı: acımsı, ekşimsi
 -sal: kumsal, evrensel
 -ıt: yaşıt
 -tı: horultu cıvıltı

1.2. İSİMDEN FİİL YAPIM EKLERİ

İsim kök veya gövdelerine gelerek fiil oluşturan eklerdir.
 -le: başla-, suçla-, sula-, terle-
 -al: azal-, çoğal-, düzel-
 -l: doğrul-, sivril-
 -a: kana-, yaşa-, türe-, boşa-
 -da: fısılda-, horulda-, gürülde-
 -at: yönet-, gözet-
 -kır: fışkır-, haykır-
 -lan: evlen-
 -laş: şakalaş-, dertleş-, çocuklaş-
 -(a)r: morar-, karar-, yaşar-
 -se: önemse-, garipse-

1.3. FİİLDEN İSİM YAPIM EKLERİ


Fiil kök veya gövdelerine gelerek isim türeten eklerdir.
 -im: seçim, üretim, bölüm, çözüm, verim
 -gi: vergi, sevgi, görgü, bilgi, örgü, sergi, algı, atkı
 -gın: dalgın, kızgın, bilgin, durgun, salgın
 -ı / -i: yazı, doğu, batı, gezi, tartı
 -ıcı / -ici: yırtıcı, satıcı, yapıcı, geçici, kurucu
 -ca: düşünce, eğlence
 -ecek: giyecek, yakacak, açacak
 -ak: yatak, kaçak, durak,
 -ga: bölge, bilge, süpürge,
 -gan: çalışkan, unutkan, çekingen
 -gıç: bilgiç, dalgıç, başlangıç
 -ik: kesik, açık, göçük, kırık
 -ın / -in: yığın, akın, tütün, ekin,
 -nç: gülünç, basınç,
 -ıntı: esinti, çıkıntı, döküntü,
 -(e)r: gelir, gider, okur,
 -maca: bulmaca, kesmece
 -sel: görsel, uysal, işitsel
 -anak: gelenek, görenek, olanak, seçenek
 -ış: dikiş, yürüyüş
 -ıt: geçit, yakıt, ölçüt
 -ma: dondurma, danışma
 -mak: çakmak, ekmek
 -tı: belirti, kızartı

1.4. FİİLDEN FİİL YAPIM EKLERİ


Fiil kök veya gövdelerine gelerek yeni fiiller türeten eklerdir.
 -t: yürüt-, anlat-, ağlat-
 -(a)r: kopar-, çıkar-, uçur-, düşür-
 -dır: yazdır-, açtır-, bıktır-, sordur-
 -(ı)l: atıl-, yazıl-, çözül-, sorul-
 -(ı)n: taran-, yıkan-, silin-, alın-
 -ele: kovala-, itele-
 -ı: kazı-, sürü-
 -msa: anımsa-, gülümse-

2. ÇEKİM EKLERİ


Sözcüklerin çekimlenerek değişik yerlerde ve görevlerde kullanılmasını sağlayan eklere çekim eki denir. Çekim ekleri, kelimenin biçimini değiştirir; anlamını değiştirmez. Eklendiği sözcüğe yeni bir anlam kazandırmaz.

Çekim ekleri, sözcüklerin diğer sözcüklerle bağ kurmasını; sözcüklerinin cümlede görev almasını; hâlini, sayısını, zamanını, şahsını belirtir. Kısaca çekim ekleri sözcüklerin cümle kuruluşunu gerçekleştirmesini sağlar. 2. tekil kişi emir kipiyle kurulan tümcelerin (Atla. Koş. Bak. Ye. …) haricinde hiçbir tümce, çekim eki olmadan kurulamaz.

Okul git          >     Okul-a git-(i)yor-um              →    Okula gidiyorum.
Ağaç dal kır   >     Ağaç-ın dal-ı-(n)ı kır-dı-lar   →    Ağacın dalını kırdılar.
Çekim ekleri, getirildikleri kelimenin türüne göre, isim (ad) çekim ekleri ve fiil (eylem) çekim ekleri olmak üzere iki öbekte incelenir:


2.1. İSİM (AD) ÇEKİM EKLERİ


İsimlerin ve isim soylu sözcüklerin sonuna gelerek onları diğer isimlere, edatlara, eylemlere bağlayan; cümle içindeki görevlerini belirleyen, ait oldukları kişileri belirten ve isimlerin çeşitli durumlarını bildiren eklerdir.
İsim çekim ekleri şunlardır:
1. Çokluk Eki
2. Durum (Hâl) Ekleri
3. İlgi (Tamlama) Ekleri
4. İyelik (Aitlik) Ekleri
5. Eşitlik Ekleri

2.1.1. Çokluk (Çoğul) Eki (-lar / -ler)

İsimlerin sayı bakımından birden çok olduğunu belirtir.
 Martılar kanat çırptı gökyüzüne.
 Şehirler beton yığınına döndü.
NOT: Çokluk eki, eklendiği sözcüğe çokluk anlamı dışında farklı anlamlar da kazandırır.

 Türkler köklü milletlerdendir. (“millet” anlamı)
 Beş yaşlarında bir çocuğu var. (“yaklaşık” anlamı)
 Bu akşam Bülent Beyler bize gelecekler. (“aile” anlamı)
 Sabahları spor yaparım. (“her” anlamı)

2.1.2. Durum (Hâl) Ekleri (-i, -e, -de, -den)

İsimlere belirtme, yönelme, bulunma ve ayrılma anlamı katan eklerdir. Dört başlıkta incelenir:

a) Belirtme durumu eki (-i / -ı / -u / -ü)

Eylemdeki işten, hareketten, oluştan etkilenen varlığı belirtir. Bu eki alan sözcük, cümlede belirtili nesne olur.

 Evi boyadım.
 Avcı balığı yakaladı.
 Külü üstüme savurdu.
 Türkçede iki tane “-i” eki vardır:

-i: belirtme durumu eki: Kalem-i aldı. (Neyi aldı?)
-i: iyelik eki: (onun) kalem-i

b) Yönelme durumu eki:(-e / -a)


İsme getirilen “-a, / -e” hâl ekidir.

 Hafta sonu pazara gittim.
 Erikleri üç liraya aldım.
 Sabaha dönerim.

c) Bulunma durumu eki: (-de / -da / -te / -ta)


İsimlere “-da / -de / -ta / -te” ekleri getirilerek yapılır. Durum, zaman ve yer bildirir.

 Defterimi evde unuttum.
 Yetmişinde kadından ne istedin?
 Kitabı bir solukta okudum.
 Okullar bu yıl da eylülde açılacak.
UYARI: Bulunma durumu eki, bağlaç olan “de / da” ile karıştırılmamalıdır. Bulunma durumu eki olan “-de / -da” birleşik; bağlaç ve ilgeç olan “de / da” ise daima ayrı yazılır.

 Telefonum kardeşimde kaldı.
 Sinemaya kardeşim de gelmek istiyor.

d) Ayrılma (Çıkma) durumu eki: (-den / -dan / -ten / -tan)


İsimlere “-dan / -den / -tan / -ten” ekleri getirilerek yapılır. Yer, zaman, sebep ve karşılaştırma bildirir.
 O, yemeğini her gün evden getirir.
 Sıcaktan bayıldı. Yorgunluktan uyuyakalmış.
 Kardeşinden daha çalışkan.
 İzmir’e akşamdan gidelim.

2.1.3. Tamlama Ekleri (-ın / -in / -un / -ün)

Bir ismi başka bir isimle ilgili hale getirir; isimleri isimlere bağlar.
Bu ek 1. tekil ve 1. çoğul şahıs için “-im” şeklindedir: ben-im, biz-im
  Belirtili isim tamlaması kurar:

 Bebeğin yüzü çok sevimli.
 Kardeşim benim kalemimi almış.

2.1.4. İyelik (Aitlik) Ekleri (-m, -n, -i, -miz, -niz, -leri)


İsimlere gelerek onların kime veya neye ait olduğunu belirten eklerdir. Şahıslara göre çekimlenir.

(benim) defterim
(senin) defterin
(onun) defteri
(bizim) defterimiz
(sizin) defteriniz
(onların) defterleri
 Evimizin küçük bir bahçesi var.
 Gömleğimin düğmesi kopmuş.

UYARI: İyelik eklerini belirtme hal eki ile karıştırmamak gerekir.
 Evi yeni aldık. (o evi)
 Evi çok büyükmüş. (onun evi)

Bu iki sözcükte de “-i” eki var. Hangisi iyelik, hangisi hâl anlamak için şu soruyu sorabiliriz: “Kimin evi?”
Bu soruyu sorduğumuzda ikinci cümlenin cevap verdiğini ve “Onun evi büyükmüş.” şeklinde söylenebildiğini görüyoruz. Öyleyse “-i” eki ikinci cümlede iyelik eki, birinci cümlede ise “Neyi aldık?” sorusuna cevap verdiğinden “-i” hâl eki olarak kullanılmıştır.
Ayrıca “-i” eki almış sözcüğün başına “onun” sözcüğü getirerek de bunu anlayabiliriz.
(Onun) “Evi yeni aldık.” olmuyor, ama
(Onun) “Evi çok büyükmüş.” oluyor. Demek ki ikinci cümledeki “-i” eki, iyelik ekidir.

2.1.5. Eşitlik Ekleri (-ca / -ce / -ça / -çe)

Eşitlik ekleri, isim soylu sözcüklere gelerek onlara çeşitli anlamlar katarlar.
 Böyle çocukça davranmamalısın. (benzerlik)
 Ailece tatile gittik. (topluluk, birlikte)
 Benden boyca uzunsun. (karşılaştırma, bakımından)
 Bence sen de haklısın. (görelik, kanaat)
 Masraflarınız şirketimizce karşılanacak.” (tarafından)

B-) Eylem Çekim Ekleri

Eylemler, çekimli hâlde kullanılır. İkinci tekil kişi emir (buyruk) çekimi hariç bütün eylemler çekim eki alarak kullanılır. Eylem çekim ekleri, eylem kök veya gövdelerine eklenerek, eylemlerin zamanını, yapılış şeklini ve şahsını (eylemi yapan kişiyi) belirtirler.
Eylem çekim eklerini 3 temel grupta sınıflandırabiliriz:
1) Kip ekleri
a) Bildirme (zaman) kipi ekleri
b) Dilek kipi ekleri
2) Kişi (şahıs) ekleri

1) Kip Ekleri

Eylemin gösterdiği kılış, durum veya oluşun zamana bağlı olarak nasıl gerçekleştiğini veya gerçekleşeceğini gösteren söyleyiş kalıplarına kip adı ve­rilir.

a) Bildirme Kipi Ekleri
Eylemin gerçekleşmesi, zaman kavramı içinde mümkündür. Zaman içinde eylem ya gerçekleşerek olup bitmiştir; ya gerçekleşmektedir, henüz bitmemiştir; ya da sözün söylenmesinden sonraki bir zaman diliminde gerçekleşecektir. Eylemlerin gerçekleşme zamanını bildirmek için kip ekleri kullanılır.
Dilimizde 4 temel zaman vardır, bunlar:
1) Geçmiş zaman
a) Bilinen (görülen / belirli) geçmiş zaman
b) Öğrenilen (duyulan / belirsiz) geçmiş zaman
2) Şimdiki zaman
3) Gelecek zaman
4) Geniş zaman (Tüm zamanları kapsar.)
Eylemlerde Zaman
1- Geçmiş Zaman Eki (-di, -dı, -du, -dü, -tı, -ti, -tu, -tü / -mış, -miş, -muş, -müş)
Eylemin geçmişte yapıldığını bildiren zamandır. Bilinen (görülen / belirli) geçmiş zaman ve öğrenilen (duyulan / belirsiz) geçmiş zaman olmak üzere ikiye ayrılır.
a- Bilinen (Görülen / Belirli) Geçmiş Zaman Eki (-di, -dı, -du, -dü, -tı, -ti, -tu, -tü)
Görülen, tanık olunan, bilinen veya yapıldığından emin olunan geçmişe ait bir eylemin anlatılmasında veya bildirilmesinde kullanılır.
Dün tüm ödevlerimi bitirdim. (Bilinen)
Ellerini güzelce yıkadı. (Görülen, tanık olunan)
Ayak sesleri yaklaşıyor, geldiler. (Duyularla kesinleşmiş)
Cumhuriyet 1923'te kuruldu. (Bilimsel kesinlik)

b- Öğrenilen (Duyulan / Belirsiz) Geçmiş Zaman Eki (-mış, -miş, -muş, -müş)
Görülmeyen, başkasından duyulan veya bittikten sonra fark edilen geçmişe ait bir eylemin anlatılmasında veya bildirilmesinde kullanılır.
İstanbul’a dün epeyce kar yağmış. (Başkasından öğrenilmiş.)
Ben görmeyeli epey büyümüşsün. (Sonradan fark edilmiş.)
Keloğlan bir de bakmış ki… (Masal üslubu. Masal ve fıkra anlatım biçiminde de “başkasından öğrenilme” anlamı vardır.)

2- Şimdiki Zaman Eki (-yor, -(i)yor, -(ı)yor, -(ü)yor, -(u)yor)
Halen yapılmakta olan, henüz tamamlanmamış bir eylemin anlatılmasında veya bildirilmesinde kullanılır.

Bahçede çiçekleri suluyor.
Bu problemi bir türlü çözemiyorum
3- Gelecek Zaman Eki (-ecek, -acak)
Gelecek zaman içerisinde bir eylemin bildirilmesinde kullanılır.
Yarın hastaneye gideceğim.
İşe yarın başlayacaksın.
Bu toplantıya onu çağırmayacağız.
4- Geniş Zaman Eki (-r, -(i)r, -(ı)r, -(ü)r, -(u)r, -(e)r, -(a)r)
Eylemin geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanların tümüne ait olduğunun, yani her zaman tekrarlandığının bildirilmesinde ve genel yargıları anlatmakta kullanılır.
Akşamları kitap okurum.
Her yaz köyümüze gideriz.
Dünya, Güneş’in etrafında döner.
● Geniş zamanın olumsuzunda diğer kiplerden çok farklı bir durum vardır. Diğer kiplere olumsuzluk eki (-ma, -me) getirildiğinde zaman eki düşmezken, geniş zamanda zaman eki düşer ve 1. tekil ve 1. çoğul kişi haricindeki kişilerde olumsuzluk eki “-maz, -mez” şeklinde kullanılır.

geldim          >          gelmedim
gelirim          >          gelmem
gelirsin         >          gelmezsin
gelir               >          gelmez
gelirsiniz      >          gelmezsiniz
geliriz            >          gelmeyiz

gelirler          >          gelmezler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yeni Dönem Hazırlıkları👏

Türk Dili ve Edebiyatı bölümü olarak uzun bir aradan sonra okullarına kavuşan öğrencilerimiz için renkli panolar hazırladık. Çok özlediğimiz...