Fiilimsiler:
Fiil kök veya
gövdelerinden yapım ekleriyle türetilerek isim, sıfat ve zarf olarak kullanılan
kelimelerdir.
Bunlar artık fiil
olarak kullanılma özelliğini kaybettikleri için fiil çekim eklerini (olumsuzluk
eki hariç) alamazlar; isim çekim eklerini alabilirler, isim sıfat ve zarf
(tümleci) olarak kullanılırlar; yan cümlecik kurarlar.
Fiilimsiler üçe
ayrılır:
1. İsim-fiiller,
2. Sıfat-fiiller
(=ortaçlar)
3. Zarf-fiiller
(=ulaç,= bağ-fiil)
1.
İsim-fiiller:
• Fiillerin adıdır.
Fiillere (basit,
türemiş, birleşik) getirilen "-mE, -mEk, -İş" ekleriyle yapılır.
Türetilen bu kelimelere mastar; türetmede kullanılan eklere mastar eki
denir.
Bakmak, okumak,
yazmak, konuşmak, derlemek, eleştirmek, araştırmak...;
Bakma, yüzme,
seslenme, tamamlama, yarım bırakma, kovalama...;
Bakış, geliş, gidiş,
serzeniş, sesleniş, tükeniş, kurtuluş, çıkış...
• İsimlerin tüm özelliklerini gösterir,
cümlede isim gibi kullanılır.
Kitap okumayı çok
seviyorum. Nesne
Okumak en faydalı
eylemdir. Özne
Sinirli olduğu
gelişinden anlaşılıyor.
Dolaylı tüml.
• Olumsuzları mastar ekinden önce olumsuzluk
eki getirilerek yapılır.
Okumamak, yazmama,
seslenmeyiş...
Bu kelimeler tek
başlarına (eksiz) kullanıldıklarında mastar eki vurguludur.
Okumak, yazma,
danışma, sesleniş...
• Eğer "-me" ile yapılan
isim-fiillerde bu ek vurgusuz, bundan önceki
hece vurgulu okunursa yanlış anlaşılma olur: Olumsuz emir çekimi
zannedilir.
Danışma fiilimsi danışma olumsuz emir
Kaynaşma fiilimsi kaynaşma olumsuz emir
Dikkat:
"-me" eki olumsuzluk ekiyle karıştırılmasın.
• Kimi isim-fiiller kalıcı nesne, yer, iş
veya kavram adı olabilirler. Bu durumda artık isim-fiil olarak kullanılmazlar.
Bunlar olumsuzluk eki de alamazlar.
Dondurma, danışma,
kavurma, kızartma...;
Çakmak, yemek,
ekmek...;
Alış veriş, gösteriş,
direniş...
"-me"
ekiyle türeyen mastarlardan bazıları sıfat olarak kullanılabilir.
Süzme bal, asma
köprü, yapma çiçek...
2.
Sıfat-fiiller (Ortaçlar):
• Fiil kök veya gövdelerinden yapım
ekleriyle yapılmış sıfatlardır.
Tanı->tanıdık
(adam)
kırıl->kırılası
(eller)...
• "-En, -Esİ, -mEz, -r, -dİk, -EcEk,
-mİş" ekleriyle türetilirler
Sıfat görevinde
kullanılırlar. Niteleme sıfatı sayılırlar.
gelen araba, öpülesi
el, dönülmez yol, koşar adım, tanıdık yüz, gelecek zaman, olmuş iş...
• Daha sonra isimleşebilirler.
İsimleştikleri zaman cümlede isim gibi kullanılırlar.
Gelenler kimdi?
(özne)
Tanıdıklarımıza
rastlayamadık. (Dolaylı tüml.)
Aldıkları eke göre
çeşitlere ayrılırlar:
• Geçmiş zaman ortaçları :"-dİk ve
-mİş" ekleriyle yapılır. Nesne ve kavramların geçmişte ortaya çıkan
niteliklerini bildirirler.
Koca şehirde bir tek
tanıdık yok.
Aramadık yer
bırakmadık.
Bugüne kadar
görülmemiş bir haksızlık var ortada.
Pişmiş aşa su katmak.
• Gelecek zaman ortaçları: "-Esİ ve
-EcEk" ekleriyle yapılır. Nesne ve kavramların gelecekte ortaya çıkacak
olan niteliklerini bildirirler.
Kırılası eller hep
zalimin yanında.
Memleketin o kadar
çok görülesi güzellikleri var ki...
Daha yapılacak çok iş
var.
Çözülemeyecek bir
sorun yoktur.
Geniş zaman
ortaçları:"-En, -mEz, -r" ekleriyle türetilirler
Dönülmez akşamın
ufkundayız, vakit çok geç
Koşar adım eve gitti.
Hep bilinen şeylerden
bahsetti durdu.
İşe erken başlayan
erken verim alır.
Gelen adayların
kaydını yapıyorlar. (şimdi gelen)
Akan kanı durdurmalı
önce (her zaman akan)
Kaçan mahkûmları
yakalamışlar. (kaçmış olan)
Belirtme Ortaçları:
"-dİk ve -EcEk" eklerinden sonra iyelik eki getirilerek yapılır.
Okuduğum son kitap
Okuyacağım ilk kitap
Yapacağımız işler
Yapılacakları
belirledim.
Geleceği varsa
göreceği de var.
Diktiğimiz fidanlar
meyve vermeye başlamış.
Dikkat: Bu eklerden
"-mEz, -°r, -dİk, -EcEk, -mİş" ekleri fiil çekim eki olarak da
kullanılmaktadır. Zaten fiil çekim eki olan bu ekler zamana bağlı olarak
sonradan sıfat yapmışlardır. Sıfat
yaptıkları durumda artık çekim eki değildirler.
Bu konu uzun süre
tartışılacak (çekimli fiil)
Uzun süre
tartışılacak bir konu bulduk. (ortaç)
3.
Zarf-fiiller (Ulaçlar):
• Fiillerden türetilen ve zarf tümleci
olarak kullanılan kelime veya kelimelerdir.
• Ulaçlar yapım ekleriyle türetilir.
• İsim görevinde kullanılmazlar.
Çeşitleri şunlardır:
a.Bağlama Ulacı: "-İp"
ekiyle türetilir.
Bu ek genellikle
"ve" bağlacının yerini tutar.
"-İp"
ekinin getirildiği fiille onun bağlanmış olduğu fiilin öznesi ve zamanı
aynıdır.
Telefon edip hâlini
hatırını sordum.< Telefon ettim ve hâlini hatırını sordum
Bu ulacın
tekrarlanması fiilin sıkça yapıldığını gösterir:
Gidip gidip komşuları
rahatsız ediyor.
Bakıp bakıp gülüyor.
b. Durum Ulaçları :"-erek, -e...,
-e, -meden, -meksizin, -cesine" ekleriyle yapılır. Fiilin nasıllığını
bildirir.
Sınıfa gülerek girdi.
Olayı adeta yeniden
yaşıyormuşçasına anlattı.
Gece karanlık
sokaklarda düşe kalka ilerlediler.
Dinlene dinlene
gittiler.
Gürültüye aldırmadan
işiyle meşgul oluyordu.
Hiç dinlenmeksizin
yedi saat yürüdüm.
Her şeyi bilircesine
konuşuyordu.
c. Zaman Ulaçları:"-İnce, -dİkçe,
-dİğİnde, -ken, -meden, -r……-mez" ekleriyle yapılır.Bu ulaçlar fiilin
zamanını bildirir.
Gülünce gözlerinin
içi gülüyor.
Canım sıkıldıkça şiir
okurum.
Kar yağınca herkes
sokaklara döküldü.
İlk okuduğumda iyi
anlayamamıştım.
Uyurken hep sayıklar.
Gün ağarırken düştük
tarla yollarına.
Uyumadan önce de
yarım saat kitap okunabilir.
Gelir gelmez seni
sordu.
d. Başlama Ulaçları: "-elİ"
ekiyle türetilir ve sonraki fiilin başlangıcını bildirir.
Buraya geleli çocuğa
bir hâller oldu.
Seni tanıyalı hayatım
değişti.
e. Nedenlik Ulaçları: "-diği,
-eceği" ekleriyle türetilir ve "-den dolayı, için, -den ötürü"
edatlarıyla birlikte kullanılır.
Çok yalnızlık
çektiğinden (dolayı) buralarda kalmak istemiyor.
Sizden ayrılacağı
için üzülüyor.
f. Bitirme Ulaçları: "-ene, -inceye,
-esiye" ekleriyle türetilir ve "değin, dek ve kadar" edatlarıyla
birlikte kullanılır. Sonraki fiilin bitimini gösterir.
Sen gelene kadar biz
burada bekleyeceğiz.
Yollar açılıncaya
kadar bekledik.
Öldüresiye dövdüler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder