Anlatılmak istenenin, yazı dilinde, karışıklığa yol açmadan, her okuyanın
anlayacağı biçimde aktarılması için ortaya konan kurallardır. Bu kuralların
başlıcaları şunlardır:
- Büyük
Harflerin Kullanımı
Cümleler, dizeler büyük harfle başlar.
Dün hava çok güzeldi.
Annemizden izin alıp dışarı çıktık.
Bir ılık bahar yağmuru yağar,
Alır kirleri bir bir üzerimizden.
Hitaplar, büyük harfle başlar.
Sevgili Kardeşim, hepimiz seni çok özledik.
Biricik Arkadaşım, mektubunu daha yeni aldım.
Saygıdeğer Konuklar, hepiniz toplantımıza hoş geldiniz.
Sayın Bakanım, destekleriniz için teşekkür ederiz.
Özel adlar, özel adlara bağlı unvan
adları, özel addan türeyen sözcükler büyük harfle başlar.
Namık Kemal ile Ziya Paşa‘nın tartışmaları meşhurdur.
Bizim Tekir yine Fatma
Nine‘nin kucağındaydı.
Şirketin davalarını Avukat Ahmet
Yiğit Bey takip ediyordu.
Bu gece yine Doktor Murat nöbetçi.
Köyün en yaşlısı olan Hasan Dayı‘yı
herkes severdi.
Not: Unvan sıfatları özel ada
bağlanmadığı zaman küçük harfle başlar.
Annem hep avukat olmamı isterdi.
Hastanedeki doktor, iyileşeceğimi söyledi,
Yeni öğretmenimiz birazdan sınıfa girecek.
Şikâyetçiler, dilekçeyi kaymakam beye verdiler.
Not:Akrabalık ilişkilerini belirten unvan
sıfatları, özel adla kullanılsa bile küçük harfle başlar.
Bu yaz, Yusuf amcamı ziyaret edeceğiz.
Emine halam bizim için yemek hazırlamış.
Kurum, kuruluş, kitap, gazete, dergi, adlarının her sözcüğü büyük harfle
başlar.
Yakup Kadri, Kiralık Konak’ta bir ailenin çöküşünü anlatır.
Okuduğumuz haber dünkü Hürriyet’te yayımlanmış.
Bu teklife Maliye Bakanlığı’nın bakışı çok sıcak.
Makalem Türk Edebiyatı dergisinde yayımlanacak.
Şairin Otuz Beş Yaş şiirini hemen herkes bilir.
Kitaplarda bölüm, dergi ve gazetelerde yazı başlıklarının her sözcüğü büyük
harfle başlar. Bu başlıklarda geçen “de, ve, ile, ya, ya da, ki bağlaçları ve
‘mı’ soru eki” küçük harflerle yazılır.
Ben, kitabın Edebiyatımızda Eleştiri bölümünü hazırladım.
Edebiyatımızda Batılı anlamda ilk roman Mai ve Siyah‘tır.
Stendhal, Kızıl ile Kara adlı romanın yazarıdır.
Seminerde Doğal Enerji Kaynakları ve Kullanımı ele alındı.
Kurum, kuruluş kısaltmalarını karşılayan harflerin tamamı, unvan
kısaltmalarının ilk harfi büyük harfle başlar.
Bu ovada DSİ sulama çalışması yapıyor.
THK, her yıl model uçak kursları
düzenliyor.
Okulumuzda Doç. Dr. Zeki Çelik bir konferans verecek.
Baro başkanlığı için Av. Ali Şahin de aday oldu.
Millet, ırk, dil, din, mezhep, boy, kavim adları büyük harfle başlar.
Avrupa’daki Türklerin sorunları ele alınacak.
Arkadaşım, İngilizceyle Rusçayı çok iyi konuşuyor.
Türkler, İslamiyet‘i kendilerine yakın buldukları için
seçtiler.
Dadaloğlu, Avşar boyuna mensup bir saz şairidir.
Kıta, ülke, şehir, ilçe, semt, mahalle, cadde, sokak, dağ, deniz, göl,
ırmak, ova adları büyük harfle başlar.
Toplantıda Türkiye, Asya ülkelerine ev
sahipliği yapacak.
Yarın İstanbul‘un Ümraniye ilçesinde sular
kesilecekmiş.
Çocukluğum Hisarüstü Mahallesi‘nde geçti.
Artık Marmara Denizi‘nde çok az balık türü kaldı.
Turistler, Çoruh Nehri‘ne rafting yapmak için geliyor.
Bir grup dağcı, Erciyes Dağı‘na tırmanmak için yola çıktı.
Gün, ay adları bir tarihe bağlıysa büyük harfle, diğer durumlarda küçük
harfle başlar.
Cumhuriyet, 29 Ekim 1923 tarihinde kuruldu.
23 Nisan Pazartesi, törende
şiir okuyacağım.
Okullar her yıl eylülde açılır.
Önümüzdeki çarşamba, sizi de yemeğe bekliyoruz.
Bu cümlelerin ilk ikisinde gün ve ay adları, belli bir tarihe bağlandığı
için büyük harfle başlamış; ötekilerde ise, belli bir tarihe bağlanmadığı için
küçük harfle başlamıştır.
Yön adları özel adın önünde kullanılırsa büyük harfle, devamında
kullanılırsa küçük harfle başlar.
Buraya daha çok, Kuzey Avrupa‘dan turistler gelir.
Avrupa’nın kuzeyinde hava genellikle kapalıdır.
Bu cümlelerin birincisinde “kuzey” sözcüğü, “Avrupa” adının sıfatı olarak
kullanılmıştır ve “Kuzey Avrupa” sözü bir bölgenin adı (özel ad) olmuştur.
İkincisinde ise, belli bir bölgeyi karşılama söz konusu olmadığı için “kuzey”
sözcüğü küçük harfle başlatılmıştır.
Not: Yön adları; belli devletleri,
ulusları, kültürleri karşıladığında büyük harfle başlar.
Divan edebiyatında Doğu kültürü ağır basar.
Türk şiiri, Batı şiirinden birçok yönden üstündür.
Birçok Batılı yazarın yapıtı dilimize çevrildi.
Ay, dünya, güneş sözcükleri astronomi terimi olarak kullanıldığında büyük
harfle başlar.
Ay, Dünya‘nın
etrafında, Dünya Güneş‘in etrafında döner.
Bize, güneş girmeyen eve doktor girer, dedi.
Bütün dünya gelse onu kararından vazgeçiremez.
Yapı, yapıt, yer adları büyük harfle başlar.
Öğretmenimiz bizi Topkapı Sarayı’na götürecek.
Van Kalesi‘nden bütün Van’ı
görebilirsiniz.
Konya’ya giderseniz Mevlana Müzesi‘ni mutlaka gezin.
Bütün gün Antalya Milli Parkı‘nı gezeceğiz.
Hafta sonu Peribacaları‘na gezi düzenleyeceğiz.
Şu sıralar, Sümela Manastırı‘na ziyaretçi akını yaşanıyor.
Soru işareti (?), ünlem işareti (!), nokta (.)’dan sonra büyük harfle
başlanır.
Eyvah! Evin anahtarını yanıma almayı unuttum.
Bugün ne yapacağız? Sinemaya gideceğiz.
Yağmur durmaksızın yağdı. Birçok işyerini su bastı.
- Sayıların
Yazımı
Sayılar, ticari işlemler dışında ayrı yazılır.
Vatani görevimi otuz üç gün sonra bitiriyorum.
Soru bankasında bin sekiz yüz altmış beş soru vardı.
Ülkemize bu yıl tam yedi milyon iki yüz elli bin turist
geldi.
Sayılara getirilen ekler ünsüz uyumuna uyar ve kesmeyle ayrılır.
Yarışmada ben 7’nci oldum, o da 8’inci oldu.
Dünkü sınavda 3’üncü soruyu çözememiş.
Yarın saat 13’te veli toplantısına katılacağım.
1984’te işe girdiği şirkette 1987’de müdür
oldu.
Büyük sayıların yazımında sıfırlı kısımlar yazıyla gösterilebilir.
Firmamız bu yıl 35 milyon TL kâr etti.
Fabrikamız 2 bin kişiye iş imkânı sağlıyor.
Yoksul ailelere 100 milyarlık gıda yardımı yapıldı.
Not: Çek, senet, fatura, hesap belgesi
vb. ticari evraklarda sayılar bitişik yazılır.
Çekin üzerinde ellibin TL yazıyordu.
Faturada yüzonbeşbinbeşyüzkırkiki TL yazıyor.
- Tarihlerin
Yazımı
Ay ve gün adları, tarih yazımında büyük harfle başlar.
İlk arabasını 10 Nisan 2000‘de almış.
Şair, bu şiiri 5 Ocak 1960‘ta yazmış.
Sanatçı, 27 Eylül 1974 Cuma günü dünyaya gelmiş.
Tarihler rakamla yazıldığında aşağıdaki biçimlerde yazılabilir.
15. 07. 1981
15- 07 – 1981
15/ 07 /1981
15. VII. 1981
15 – VII – 1981
15 / VII / 1981
- Kısaltmaların
Yazımı
Kısaltmalara getirilen ekler, o kısaltmayı oluşturan sözcük ya da
sözcüklerin okunuşuna değil, kısaltmanın okunuşuna göre getirilir ve kesmeyle
ayrılır.
Her yıl TBMM’nin açılışını cumhurbaşkanı yapar.
Üniversite öğrencileri burs için İTO’ya başvurabiliyor.
Mahalle halkı İETT’den otobüs seferlerini artırmasını
istiyor.
ODTÜ’yü kazanan öğrencilerimize burs
vereceğiz.
YÖK’ten yeni sınav sistemiyle ilgili bir
açıklama yapılmadı.
Yıl sonunda, ABD’ye teyzemi ziyarete gideceğiz.
- Ekeylemin
Yazımı
Ekeylem (i-), ek olarak kullanıldığında bitişik yazılır. Sözcük olarak
yazıldığında ayrı yazılır. Sözcüklere bitişik de ayrı da yazılabilir.
Bu bina bir zamanlar okulmuş. (okul imiş)
Onun amcası köyde muhtardı. (muhtar idi)
Akşama evdeyseniz uğrayalım. (evde iseniz)
O, gelenleri iyi tanıyormuş. (tanıyor imiş)
Dün sabah onunla buluşacaktık. (buluşacak idik)
Biraz beklerseniz ben de gelirim. (bekler iseniz)
Tuttuğumuz evin kirası fazla değildi. (fazla değil idi)
Derslerine çalışmıyor değildi. (çalışmıyor değil idi)
- De’nin
Yazımı
Bağlaç olan “de, da” her zaman ayrı yazılır ve “te, ta” şekli yoktur.
Derse gelirken yeni kitaplarınızı da getirin.
Gel de doktorun söylediklerini yap.
Soruları çözerken çok da zorlanmadık.
Hafta sonu teyzemler de bize gelecek.
Not: Cümlede “de” bağlacı her zaman
vurgulu olarak söylenir ve bu yönüyle ek olan “de, da”dan rahatlıkla ayrılır.
Bir de bağlaç olan “da, de” cümleden çıkarıldığında anlam bozulmaz; ek olan
“-da, -de” çıkarıldığında anlam bozulur.
Bu masada biz oturacağız.
Bu masa da bize ait.
Birinci cümlede “-da” eki cümleye bulunma anlamı katmış ve çıkarıldığında
cümlenin anlamı bozuluyor. Öyleyse “-da” ektir. İkinci cümlede “da” vurgulu
olarak söylenebildiği gibi cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamının değişse
bile bozulmadığını görüyoruz. Öyleyse “da” bağlaçtır ve ayrı yazılmıştır.
- “Ki”nin
Yazımı
Bağlaç olan “ki” her zaman ayrı yazılır. Sıfat yapım eki ve ilgi zamiri
olan “-ki” bitişik yazılır.
Anladım ki her insanın içinde bir dünya gizliymiş.
Sen ki sınıfın en çalışkan öğrencisiydin.
Not: Aşağıdaki cümlelerin birincisinde
sıfat yapan “-ki”, ikincisinde ise adın yerine geçerek adıl olan ilgi adılı
“-ki” kullanılmıştır.
Vazodaki çiçekler birer birer kurumuştu.
Buranın havası, şehrinkinden çok daha temiz.
- “İle”nin
Yazımı
İlgeç ya da bağlaç olarak kullanılan “ile” sözcüğü, ayrı yazılabildiği
gibi, ek biçiminde de yazılabilir. Ek biçiminde yazıldığında “i” ünlüsü düşer.
Bu durumda, ünsüzle biten sözcüğe, ses uyumuna göre, “-la, -le” biçiminde
eklenir. Ünlüyle biten bir sözcüğe geldiğinde “i” sesinin yerine “y” koruyucu
ünsüzü gelir.
Dedem, kardeşim ile beni yanına çağırdı.
Dedem, kardeşimle beni yanına çağırdı.
Yarın ilk uçak ile gelecekmiş.
Yarın ilk uçakla gelecekmiş.
Arkadaşı ile sinemaya gitmiş.
Arkadaşıyla sinemaya gitmiş.
- “Mi”nin
Yazımı
Kendinden önceki sözcükten her zaman ayrı yazılır; fakat kendinden sonra
gelen eklere bitişik yazılır.
Verdiğim kitabı okudun mu?
Biraz önce kapıyı çalan sen miydin?
Bu evde daha önce kimlerin oturduğunu biliyor musun?
Soru eki “mı” cümleye soru anlamı katmasa bile ayrı yazılır.
Ders zili çaldı mı hepimiz sınıfa koşardık.
Onu daha önce hiç mi hiç görmedim.
- İkilemelerin
Yazımı
İkilemeler ayrı yazılır. İkilemeyi oluşturan sözcüklerin arasına virgül (,)
konmaz.
İki kardeş el ele verip şirketi büyüttü.
Onunla ara sıra oturup dertleşiriz.
Burada doğru dürüst arkadaşlıklar kurmak zor.
Eski püskü elbiseler
içinde bir çocuk yanımıza geldi.
Uçakta aşağı yukarı otuz yolcu vardı.
Not: İkilemeler bir varlığa, bir
kavrama ad olduğunda bitişik yazılır.
Elindeki gırgırla halıyı temizledi.
Gömleğin çıtçıtları kopmuştu.
- Pekiştirmeli
Sözcüklerin Yazımı
Pekiştirilmiş sözcükler her zaman bitişik yazılır.
Şehir tertemiz sokaklarıyla dikkat çekiyordu.
Önümüzde daha upuzun bir yol var.
Yemyeşil bir
ormanın içinde yürümeye çalışıyoruz.
Hepimiz karmakarışık duygular içinde onu bekliyoruz.
- Birleşik
Sözcüklerin Yazımı
Birleşik sözcükler, aynı ya da farklı türde sözcüklerin kalıplaşmasıyla
oluşur. Bu sözcükler anlamca bir bütünlük kazanmıştır ve tek bir varlığı,
kavramı ya da eylemi karşılamaktadır. Birleşik sözcükler, şu durumlarda bitişik
yazılır:
Birleşik sözcüğü oluşturan sözcüklerden en az biri gerçek anlamını
yitirirse;
suçiçeği, dalgakıran, birçok, herhangi…
Birleşik sözcüğü oluşturan sözcüklerden en az biri tür değişikliğine
uğrarsa;
gelgit, karasinek, bilgisayar, ağaçkakan…
Birleşik sözcükte ses düşmesi veya ses türemesi olursa;
pazartesi (pazar + ertesi)
niçin (ne + için)
sabretmek (sabır + etmek)
hissetmek (his + etmek)
Kurallı birleşik eylemler ve anlamca kaynaşmış bazı eylemler bitişik
yazılır.
koşabilmek, şaşakalmak, gidivermek, düşeyazmak başvurmak, vazgeçmek, varsaymak,
öngörmek
- Satır
Sonu Yazımı
Bir sözcük satır sonunda bütünüyle yazılamıyorsa, sözcüğün yazılabilen
heceleri yazılıp sonuna kısa çizgi eklenir. Satıra sığmayan heceler sonraki
satırın başına yazılır.
Ben, kimselerin uğramadığı bu köye, daha önce görevli ola-
rak gelmiştim.
Satır sonuna sığmayan birleşik sözcük tek bir sözcük olarak hecelenir.
Birleşik sözcüğü oluşturan sözcükler ayrı ayrı hecelenmez.
Türlü türlü ağaçlarla ve çiçeklerle dolu bahçede ilgimi hanı-
melleri çekerdi en çok.
Satır sonunda biten özel adlardan sonra kesme işareti konulduktan sonra
kısa çizgi (-) konulmaz.
Fakülteden mezun olduktan sonra tayin olduğum Ankara’
dan ayrılmak bana zor gelmişti.
Bir otelde bir araya gelen ilçe belediye başkanları İstanbul’
un sorunlarını ele aldı.
Çözümlü Örnekler
Örnek 1:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Nasıl oldu da beni hatırlayamadı, bir türlü anlayamadım.
B) O kadar çok çalıştı ki havanın karardığını fark etmedi.
C) Bugün sinemaya gidelim, yarında size geliriz.
D) Yarınki toplantıya kimlerin katılacağı belli değil henüz.
E) Geçmişte yaşanan tatsızlıkların unutulmasını istiyordu artık.
(2001 – ÖSS)
Çözüm:
C seçeneğindeki “yarında” sözcüğünde bulunan “da”, bulunma durumu eki
değil, bağlaçtır. Dolayısıyla ayrı yazılmalıdır. Bulunma durumu eki “-de, -da”
cümleden atıldığında, ortaya bozuk bir cümle çıkar, “yarında” sözcüğündeki
“da”yı cümleden attığımızda, anlam değişse de cümlenin bozulmadığını görüyoruz.
Bu da “da”nın bağlaç olup ayrı yazılması gerektiğini göstermektedir.
Cevap C
Örnek 2:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Çocuk, bu gece de sürekli olarak öksürdü.
B) Akşam, televizyon filmini izleyebildin mi?
C) Bu gelen Ahmet’miydi acaba?
D) Çarşıda, her gördüğünü almak istiyordu.
E) Bu yıl da bahar bir türlü gelmiyor.
(1988-ÖSS)
Çözüm:
Soru eki “mı, “mi” özel addan sonra bile gelse ayrı yazılmalıdır,
dolayısıyla C seçeneği, “Bu gelen Ahmet miydi acaba?” biçiminde yazılmalıdır.
Öteki seçeneklerde bir yazım yanlışı yoktur.
Cevap C
Örnek 3:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kısaltmalarla ilgili bir yazım
yanlışı vardır?
A) Bugün TBMM’nin kuruluş yıldönümü kutlanıyor.
B) TV’da bu akşam güzel bir film var.
C) Öğrenim için ABD’ye gidecek.
D) Üniversite sınavına ODTÜ’de girecekmiş.
E) Kaybolan sınav belgenizi ÖSYM’den alabilirsiniz.
(1993-ÖYS)
Çözüm:
Ekler, kısaltmalara, TBMM’nin, ABD’ye, ODTÜ’de, ÖSYM’ den gibi, kısaltmanın
okunuşuna göre getirilir. Dolayısıyla, B seçeneğindeki kısaltma, TV’da değil;
“TV’de biçiminde olmalıdır.
Cevap B
Örnek 4:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin kullanımı ile ilgili
bir yazım (imla) yanlışıvardır?
A) Karayel kuzeybatıdan eser.
B) Doğu Anadolu’da kara iklimi etkilidir.
C) Türkiye’nin Güneyi genellikle yağışlıdır.
D) Amerika’nın kuzey komşusu Kanada’dır.
E) Arjantin bir Güney Amerika ülkesidir.
(1983-ÖSS)
Çözüm:
Özel addan önce gelip onu belirten yön adları, büyük harfle başlar. Çünkü,
belli bir bölgenin, yerin özel adı durumundadır. Yön adları, özel addan sonra
yazılırsa, tür adı durumundadır ve küçük harfle başlamalıdır. Dolayısıyla, C
seçeneğindeki “Türkiye’nin Güneyi” sözü “Türkiye’nin güneyi” biçiminde
yazılmalıdır.
Cevap C
Örnek 5:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Art arda yaşadığımız sıkıntılar, doğruyla yanlışı ayırtetmemizi sağladı.
B) Onu gördükten sonra kendi durumuna şükretti.
C) “O ana kadar sesimi çıkarmadım, sabrettim; ama daha fazla dayanamadım.”
dedi.
D) Azmetti; karşılaştığı bütün engelleri yenerek amacına ulaştı.
E) Böylesine güzel bir günde bana hayatı zehretti.
(2000 – ÖSS)
Çözüm:
Bir adla bir yardımcı eylemden (et-, ol-) oluşan birleşik eylemler,
“şükretti, sabrettim, azmetti, zehretti” örneklerinde olduğu gibi, ses düşmesi
veya türemesi olursa bitişik; olmazsa ayrı yazılır. Buna göre, A seçeneğinde
“ayırt et-” eylemi, ayrı yazılması gerekirken bitişik yazılmıştır ve yazım
yanlışı yapılmıştır.
Cevap A
Örnek 6:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde rakamdan sonra gelen ekin yazımı yanlıştır?
A) Emek Mahallesi’nde 20’nci Sokakta oturuyoruz.
B) Geçen yıl Cumhuriyet’in 70’nci yılını kutladık.
C) Babam bu saati 17’nci yaş günümde almıştı.
D) Bu romanın yakında 6’ncı baskısı yapılacak.
E) Lisenin 2’nci sınıfında okuyorum.
(1994-ÖYS)
Çözüm:
Ekler, sayılara, “20’nci < yirmi – nci, 17’nci < on yedi – nci, 6’ncı
< altı – nci, 2’nci < iki – nci” örneklerinde olduğu gibi, sayının
okunuşuna göre getirilir. B seçeneğinde ise, “70” sayısına getirilen ek “-nci”
değil; “-inci” (70’inci < yetmiş – inci) biçiminde olmalıdır.
Cevap B
Örnek 7:
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözün yazımı yanlıştır?
A) Şu ana kadar toplantının konusuyla ilgili herhangi bir
açıklama yapılmadı.
B) Bu konu üzerinde biraz daha durmanız gerekiyordu.
C) Nedense birtakım insanlar bu gerçeği kabul etmiyor.
D) O gün, kentte heryer bayraklarla donanmıştı.
E) Akşama doğru hava birdenbire değişmişti.
(1994-ÖSS)
Çözüm:
Seçeneklerde geçen “herhangi, biraz, birtakım, birdenbire” sözcükleri,
birleşik sözcüktür. Bu sözcükleri oluşturan sözcüklerden en az biri, anlam
kaymasına uğradığı için, bitişik yazılmıştır. Ancak “heryer” birleşik sözcük
değildir, “her” ve “yer” sözcükleri, kendi anlamını koruyan ayrı sözcüklerdir
ve ayrı yazılmalıdır.
Cevap D
Örnek 8:
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözün yazımı yanlıştır?
A) Ben buraları karış karış bilirim.
B) Aradan aşağı yukarı on yıl geçti.
C) Yeni deniz altılar alınacakmış.
D) Sabahleyin apar topar yola çıktılar.
E) İkinci asma köprü yarın trafiğe açılıyor.
(1992 – ÖSS)
Çözüm:
İkilemeler ayrı yazılır. Seçeneklerde geçen “karış karış, aşağı yukarı,
apar topar” sözleri ikileme olduğu için ayrı yazılmalıdır; “asma köprü” sözü
ise sıfat tamlamasıdır ve ayrı yazılmalıdır. C seçeneğinde geçen “deniz” ve
“altı” sözcükleri yeni bir varlığı karşıladığı için “denizaltı” biçiminde
bitişik yazılmalıdır.
Cevap C
2009
TDK YAZIM KILAVUZU
1.
ay tutulması
2.
YKr’un
3.
YTL’nin
(Paramızdan
“yeni” ibaresi kaldırıldığı için bu kullanımların değiştirilmeleri gerekiyordu.)
4.
fizik ötesi
5.
kızıl ötesi
6.
Kılavuzda bu madde yoktu.
Numara sözcüğü bu kılavuzda “Nu.”
Şeklinde kısaltılmıştı.
7.
Kılavuzda bu madde yoktu ama
bu
sözcükler bu
kılavuzda da bitişik
yazılıyordu. Bir değişiklik söz
konusu değil.
8.
Kılavuzda bu madde yoktu ama
bu
sözcükler bu
kılavuzda da bitişik
yazılıyordu. Bir değişiklik söz
konusu değil.
9.
Kılavuzda yoktu.
(ŞUBAT 2012’DEN İTİBAREN)
1.
Ay tutulması
2.
kr.un
3.
TL’nin
4.
fizikötesi
5.
kızılötesi
6. Numara sözünün kısaltması da kelime gibi
okunduğundan getirilecek olan ek
okunuşa göre getirilecektir: No.lu, No.suz
7.”-zede”
ile oluşturulmuş birleşik
kelimeler bitişik
yazılır: depremzede,
afetzede, selzede,
kazazede vb.
8.
Renk adlarıyla kurulan bitki, hayvan veya hastalık
adları bitişik yazılır:
akağaç, alacamenekşe, karadut, sarıçiçek; alabalık, beyazsinek, bozayı; aksu, akbasma, mavihastalık, maviküf vb.
9. Cümle içinde özel adın yerine kullanılan makam
veya unvan sözleri
büyük harfle başlar: Uzak Doğu’dan
gelen heyeti Vali dün
kabul etti.
2009
TDK YAZIM KILAVUZU
10.
Lale festivali 25 Haziranda
başlayacak. (Zaten bu yazım
yanlıştı. İsabetli bir değişiklik olmuş.)
11.
Kitap, dergi vb.nde bulunan
resim, çizelge, tablo
vb.nin altında yer alan
açıklayıcı yazılar büyük harfle başlar.
12.
Kılavuzda bu madde yoktu ama kullanım, bu
şekildeydi.
13.
Kılavuzda bu madde yoktu ama
söz
konusu sözcükler eski klavuzda
da bu şekilde yazılıyordu.
Maddeleştirilmesi iyi olmuş.
14.
Kılavuzda bu madde yoktu ama ekler, kesirlere eskiden
bu yana böyle getiriliyordu.
15.
Hakkında açıklama
yapılan söze ait ek, ayraç kapandıktan
sonra yazılır: Yunus Emre(1240? – 1320)’nin… İmek fiili (ek fiil) nin geniş zamanı şahıs ekleriyle çekilir.
(ŞUBAT 2012’DEN İTİBAREN)
10. Lale
Festivali 25
Haziran’da başlayacak.
11. Kitap, dergi vb.nde bulunan resim,
çizelge, tablo
vb.nin altında yer alan açıklayıcı yazılar büyük harfle başlar.
Açıklayıcı yazı, cümle
niteliğinde değilse sonuna nokta konmaz.
12.
Yüzde ve binde işaretleri
yazılırken sayılarla işaret arasında boşluk bırakılmaz:
%25,
‰50 vb.
13. İçeri, dışarı, ileri, şura, bura, ora, yukarı, aşağı gibi sözler ek aldıklarında sonlarında bulunan
ünlüler düşmez:
içerde değil içeride, dışardan değil dışarıdan,
ilerde değil ileride, şurda
değil şurada, burda değil burada, orda
değil orada, yukarda değil yukarıda,
aşağda değil aşağıda vb.
14.
Bayağı kesirlere
getirilecek ekler alttaki sayı
esas alınarak yazılır: 4/8’i (dört bölü sekizi),
1/2’si (bir bölü
ikisi) vb.
15. Özel veya cins isme ait ek, ayraçtan önce yazılır:
Yunus Emre’nin (1240?- 1320)... İmek fiilinin (ek fiil) geniş zamanı şahıs ekleriyle
çekilir.
NOKTALAMA
İŞARETLERİ
2009
TDK YAZIM KILAVUZU
1.
Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan
sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır
ve
araya nokta konur: 326.197,
49.750.812 vb.
2.
Kılavuzda yoktu.
Not: Bu kılavuzdaki şu uyarı aynen duruyor: Metin içinde zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra virgül konmaz.
Örnek: Cumaları bahçede buluştukça kıza
kendisinin adi bir meslek talebesi olmadığını
anlatmaya çalışıyordu.
3.
Kılavuzda yoktu ama söz konusu zamirlerden sonra virgül
kullanılıyordu.
4.
Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden
sonra konur: Binaenaleyh,
biz her vasıtadan, yalnız ve
ancak, bir noktainazardan
istifade ederiz.
5.
Kılavuzda yoktu.
(ŞUBAT 2012’DEN
İTİBAREN)
1.
Dört ve dörtten
çok
rakamlı sayılar sondan
sayılmak üzere üçlü
gruplara ayrılarak
yazılır ve araya nokta
konur: 1.000, 326.197,
49.750.812 vb.
2.
Metin içinde
art arda gelen zarf-fiil eki almış kelimelerden
sonra virgül konur: Ancak yemekte bir
karara varıp, arkadaşına
dikkatli dikkatli bakarak konuştu.
(Şu örnek daha
isabetli olurdu:
O şehre severek,
isteyerek gitmişti.)
3.
Özne olarak kullanıldıklarında bu, şu, o
zamirlerinden sonra virgül konur: Bu, benim gibi yazarlar
için hiç kolay olmaz. O, eski
defterleri çoktan kapatmış, Osmanlıya kucağını açmıştı.
(Tarık Buğra)
4.
Yeni kurallarda yok. Gayet isabetli
olmuş.
5.
İkiden fazla eş değer ögeler arasında virgül
bulunan cümlelerde özneden sonra
noktalı virgül konabilir: Yeni usul
şiirimiz; zevksiz, köksüz, acemice görünüyordu.
(Yahya Kemal Beyatlı)
(Nihayet
bu madde eklenmiş. Anlam belirsizliğini önlemek için zaten kullanıyorduk.)
2009
YAZIM KILAVUZU
6.
Kılavuzda yoktu.
7.
Kılavuzda yoktu.
8.
Kılavuzda yoktu.
9. Kılavuzda
yoktu.
10. Kılavuzda yoktu.
11. Kılavuzda yoktu.
(ŞUBAT 2012’DEN
İTİBAREN)
6.
Cümle içinde sayı adlarının
yinelenmesinde araya kısa çizgi
konmaz: On on
beş yıl. Üç beş kişi geldi
7. Sıfırdan küçük değerleri göstermek için kısa çizgi kullanılır: -2
°C
8.
Fizik, matematik vb. alanlarda
birimler arası orantıları gösterirken eğik çizgi araya
boşluk konulmadan kullanılır: g/sn (gram/saniye)
9. Metin aktarmalarında, çevirilerde, alıntılarda çalışmayı yapanın eklediği sözler için köşeli
ayraç kullanılır: “Eldem, Osmanlıda
en önemli fark[ın], mezar taşının şeklinde ortaya çık[tığını] söyledikten sonra...”
10. Sonunda 3. teklik
kişi iyelik eki olan
özel
ada, bu ek dışında
başka bir iyelik
eki
getirildiğinde kesme işareti
konmaz: Boğaz Köprümüzün
güzelliği, Amik Ovamızın
bitki örtüsü, Kuşadamızdaki liman vb.
11. Ek getirildiğinde Avrupa
Birliği kesme işareti ile kullanılır: Avrupa Birliği’ne
üye
ülkeler...
2009
YAZIM KILAVUZU
12. Özel adlar için yay
ayraç içinde bir açıklama
yapıldığında kesme işareti yay ayraçtan sonra
konur: Yunus Emre
(1240?- 1320)'nin, Yakup
Kadri (Karaosmanoğlu)'nin.
13.
Kılavuzda yoktu.
14. Akım, çağ ve dönem adlarından vb. sonra gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Eski Çağın, Yükselme Döneminin, Cumhuriyet Dönemi
Türk Edebiyatına vb.
(ŞUBAT 2012’DEN
İTİBAREN)
12. Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında
kesme işareti yay ayraçtan önce konur: Yunus Emre’nin
(1240?- 1320), Yakup Kadri’nin (Karaosmanoğlu) vb.
13. Belirli bir tarih bildiren ay ve gün
adlarına gelen ekleri ayırmak için kesme işareti
konur: Başvurular 17 Aralık’a kadar sürecektir. Yabancı Sözlere
Karşılıklar Kılavuzu’nun veri tabanının
Genel Ağ’ da hizmete sunulduğu gün olan 12 Temmuz 2010 Pazartesi’nin TDK için önemi
büyüktür.
14. Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle
ayrılır: Kurtuluş Savaşı’nı,
Atatürk’üm, Türkiye’mizin, Fatih Sultan
Mehmet’e, Muhibbi’nin, Gül Baba’ya, Sultan
Ana’nın, Mehmet Emin
Yurdakul’dan, Kâzım Karabekir’i, Yunus Emre’yi,
Ziya Gökalp’tan, Refik Halit Karay’mış, Ahmet Cevat Emre’dir,
Namık Kemal’se, Şinasi’yle, Alman’sınız,
Kırgız’ım, Karakeçili’nin, Osmanlı Devleti’ndeki,
Cebrail’den, Çanakkale Boğazı’nın,
Samanyolu’nda, Sait Halim Paşa Yalısı’ndan, Resmî Gazete ’de,
Millî Eğitim Temel Kanunu’na,
Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği’ni, Eski Çağ’ın,
Yükselme Dönemi’nin,
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’na vb.
“Onun için Batı’da
bunlara birer
fonksiyon
buluyorlar.” (Burhan
Felek)
“ 1919 senesi Mayıs’ının 19’uncu
günü
Samsun’a çıktım.”
(Atatürk)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder